GELMEDİN adlı şiir kitabının sunuş yazısı:
Zamanı ve mekânı olmayan mevsimlerde yüreğime düşen bu kitaptaki şiirlerin çoğunun hiçbir zaman dosyaları da olmadı. Yıllarca yüreğimin onlara ait kuytu mekânlarında hapis kaldılar. Arada bir çakırkeyf olup dost sohbetlerinde efkârlarıma savurmalarımın verdiği anlık özgürlüklerinin dışında.
Hiç kağıt yüzü görmediler.
Muska gibi katlanılıp sol iç ceplerde taşınmadılar.
Titrek ellerde tutulup üzerinde ıslak ıslak gezinen sevgili gözleri de olmadı…
Dedim ya, hep bana ve yüreğime aittiler.
Ve öyle kalacaklardı. Yüreğimin bencilliğince hükmü biçilmişti bir kere; müebbet yatacaklardı yüreğimin kuytuluklarında.
Olmadı işte, gücüm yetmedi…
Önceleri sadece küçük masum istekler sandım anlık dışavurulmalarını. Bu isteklerine göz yumdum. Hatta zaman zaman alkış bile tuttum. Kendileriyle gururlandığım bile oldu…
Nerden bilecektim ki, paylaşma tutkumu, korsan yürekşörleri ve bana ait bazı yanlarımı da firarlarına ortak edip gizliden gizliye ayaklanma başlattıklarını…
Ve işte sonunda olanlar oldu; bencil fermanım yenik düştü. Başka seçeneğim kalmadı, müebbet süreleri dolmadan, affa uğra(tıl)dılar ansızın…
Ben şimdi ne yapacağım onlardan arda kalan boşalan yüreğimle?
Hakimiyetimin sürekliliği için yeni tutsaklar bulmalıyım artık, yüreğimin boşalan hücrelerine…